Hepimizin çok sevdiği dondurmanın mevsimi geldi.
Ancak dikkat ! Küçük büyük herkesin damak tadına uygun dondurmadaki şeker ve karbonhidrat oranları, obeziteye zemin hazırlayabilir.
Peki , kalori oranları değişen dondurma, nasıl tüketilmeli, nelere dikkat etmeli?
İşte dondurmanın püf noktaları…
Tadıyla damak, çeşitleriyle göz zevkine hitap eden dondurma, yaz aylarının vazgeçilmezi.
Türkiye’deki dondurmalarda şeker oranı bazı iddiaların aksine Avrupa ülkelerine göre farklılık göstermiyor . Amerika’dakilere göre ise daha düşük .
Ancak, çeşidi artıkça , şeker ve karbonhidrat oranları sorun olabiliyor .
Diyetisyen Derya Şahin, “Şu an kurabiyeleyi fıstıklı dondurmalar , çok fazla çeşit var. Bu çeşitlilik şeker oranının da artmasına neden oluyor, çünkü daha tatlı oluyor, fıstıklı çikolatalarda özellikle yağ oranının daha arttığını görüyoruz. Daha çok, sade ve meyve dondurmaları tercih edilmesi gerekiyor. ” dedi.
Yoğun kalori içeren dondurmalar, çağın hastalığı obezite ve bunun getirdiği kalp, damar ve şeker hastalıklarına zemin hazırlayabilir .
Karbonhidrat %30’un Altında Olmalı
Şahin, “Normalde şerbetli tatlılara göre dondurma, sütlü tatlılar tercih ediliyor fakat obezite, çağın hastalığı. Çocuklar her gün en az bir tane dondurmayı tüketmek istiyorlar. O yüzden şeker oranını biraz azaltmak obezite oranını da azaltmak anlamına gelecektir. Bizim için yüzde 30 ve altındaysa karbonhidrat oranı, daha ideal anlamına geliyor. ”
Sağlık sorunu yaşanmaması için dondurmayı üreten ve satanlar kadar tüketenlere de büyük görev düşüyor .
Dondurmayı Şekli Ele Veriyor
Şahin, “Eğer şekil bozukluğu ve buz kristalleri varsa bu bozulduğu anlamına geliyor. O yüzden ambalajı açılmamış, kristalleşmemiş dondurmaları tercih edeceğiz. ” dedi.
Kaynak: trt.net.tr